Kimyasal ve Organik Gübre arasındaki fark…

Kimyasal gübreler sadece bitkiyi besler, toprağa herhangi bir olumlu katkı sağlamaz iken, organik gübreler öncelikle toprağı besler ve doğal olarak bitkiler de bu besini kullanırlar.

Organik gübreler ile beslenen topraklar sonraki yıllara daha verimli olarak hazırlanırken, kimyasal gübrelerin böyle bir özelliği yoktur.

Kimyasal gübrelerin hiçbir şekilde organik madde içermemesi, aksine organik gübrelerin ise içeriğine ve kökenine bağlı olmak üzere farklı oranlarda organik madde içermeleri, aralarındaki önemli farklardan biridir.  

İçerdiği yüksek organik madde miktarından ve hümik+fulvik asit oranından dolayı; öncelikle kullanılan kimyasal gübrelerin toprak ve bitkilere yarayışlılığını artırır, zamanla daha az kimyasal gübre kullanılmasına olanak sağlar ve böylece toprak ve ürünlerde kimyasal kalıntı sorunları zamanla ortadan kalkar. Genel bir kural olarak tarım topraklarında olması gereken organik maddenin % 5 civarında olması gerektiğinden dolayı, mevcut halde de bu oran şu an için yaklaşık olarak % 1’in altında seyretmektedir.

Bu ne demektir? Organik maddenin tarım topraklarında yetersiz olmasından dolayı, kullanılan kimyasal gübreler, ihtiyacı karşılayamamakta, kısaca “gübreden yararlanma oranı” düşük kalarak, ekonomik bir gübreleme yapılamamaktadır. Oysaki organik gübrelerin kullanılmasından kaynaklanan topraktaki organik maddenin artmış olması, daha az kimyasal gübre kullanımına yol açarak, bitkilerin “gübreden yararlanma oranı” artacak ve ekonomik bir gübreleme yapılacak. Sadece ekonomik gübreleme değil, aynı zamanda kaliteli ve yüksek verim elde edilerek, üreticilerin geliri ve doğal olarak huzuru artacak, topraklar gelecek nesillere daha verimli ve temiz olarak aktarılmış olacaktır.

Dünyada ve Ülkemizde Vermikompost

Vermikompost ile ilgili çalışmalar 100 yıl öncesinde de yapılmış olmasına rağmen, akademik olarak dünya genelinde 1960’lı yıllardan beri karşımıza çıkmaktadır. Özellikle 2000 yılından sonra bu konudaki akademik çalışmaların kalite ve sayılarında önemli ölçüde artışlar yaşanmaktadır.

2000: Vermikompost ve sığır gübresi kullanılarak üretilen domates ve marul tohumlarının çimlendirilmesi ile ilgili yapılan bir çalışmada, sığır gübresine kıyasla, vermikompostun bitki büyüme ve gelişimi üzerindeki etkisinin daha iyi olduğu bildirilmiştir (Atiyeh ve ark., 2000).

2001: Organik atıkların içerisinde bulunan ve bitki gelişimi için önemli olan N, P, K ve Ca gibi elementler, toprak solucanlarının sindirim faaliyetleri sonrasında elde edilen gübresinde, bitkiler için kullanılabilir ve çözünür bir forma dönüşür (Ndegwa ve Thompson 2001).

2002: Toprak solucanlarının gerek dokularında gerek sölom ve mukus sıvılarında, gerekse sindirim sistemlerinde sahip olduğu antimikrobiyal maddeler, söz konusu canlıları patojen bakteri ve fungusların istilasından korumaktadır (Xiaok ve ark., 2002).

2003: Vermikompost, bitki büyümede etkili olan makro ve mikro besin maddelerini alınabilir formda bitkilere sağlamaya yardımcı olur. Bu besin maddelerinin bir kısmı inorganik formda toprakta mevcut olmasına rağmen, solucan gübresindeki organik maddenin mineralizasyonu yolu ile yavaşça toprağa salınır ve bitkiler ihtiyaç duydukça bu besin maddelerinden yararlanırlar (Chaoui ve ark., 2003). Vermikompost, toprağa uygulanan diğer kimyasal gübrelerin de yararlanma etkinliğini artırır, gübre kayıplarını azaltır.

2004: Toprak solucanları kullanılarak kompost üretimi (vermicomposting), açık alanlarda basit yığınlarda (windrow), kasalarda (container) veya otomasyonlu kapalı kompleks sistemlerde (continuous flow reactor) yapılabilmektedir (Edwards, 2004).

2005: Arancon ve ark. (2005) tarafından bildirildiğine göre, az miktarda kullanıldıklarında bile bitkilerin gelişmelerini önemli ölçüde artıran vermikompost gerek çiçekçilikte ve gerekse meyve ve sebze yetiştiriciliğinde etkin bir şekilde kullanılmaktadır.

2006: Hayvan dışkısının solucanlar tarafından işlenip özümsenmesi, dışkının gübre değerini önemli ölçüde artırmakta (Garg ve ark., 2006). Bu özelliği nedeniyle tarımsal üretim yapan üreticiler, solucan gübresine karşı ilgi duymaya başlamaktadırlar.

2007: Sebzeler üzerinde yapılan bir araştırma sonuçlarına göre, vermikompostun tohum çimlenmesi, bitki büyümesi, çiçeklenme, meyve oluşumu, kök gelişimi, renk, raf ömrü ve ürün kalitesini geliştirdiği belirtilmiştir (Alam ve ark., 2007).

2008: Azarmi ve ark. (2008), domates yetiştirilen topraklarda dekara 1.5 ton vermikompost uygulandığında toprak fiziksel yapısının olumlu yönde değiştiği, organik karbon ile N, P, K, Ca, Zn ve Mn miktarlarında artışlar olduğunu ifade etmişlerdir.

2009: Solucanlar bitkilerin ihtiyaç duyduğu besin maddelerini elverişle hale getirip, topraktan bitkiye geçişini kolaylaştırırlar (Laossi v eak., 2009).

2010: Vermikompost üretimi (vermicomposting), organik maddenin biooksidasyonunu kolaylaştırarak toprak kalitesini ve verimliliğini artırır (Dominguez ve Edwards, 2010).

2011: Solucanlar, yararlı bakterileri topraktan çoğaltan ve toprak organik maddesini artıran canlılardır (Monard ve ark., 2011).

2012: Vermikompost üretimi, organik atıkların değerlendirilmesinde en cazip bir yöntemdir (Dominguez ve ark., 2012). Dolayısıyla vermikompost organik atıkların kullanımına yani onların toprağa tekrardan organik madde olarak geri kazandırılmasına katkısı olan bir gübre çeşididir (Bellitürk ve Görres, 2012).

2013: Bitkisel üretimde vermikompost kullanımının artırılması toprakların sürdürülebilirliğinin sağlanmasına yönelik pek çok eksikliği de tamamlayabilecektir. Vermikompost, ısıl işlem görmüş olmasından dolayı hijyen olması, yavaş salınımlı olması ve kullanıldığı toprakta sağladığı fiziksel, kimyasal ve biyolojik iyileşmeler sebebiyle son zamanların en gözde organik gübresidir (Bellitürk ve ark., 2013).

2014: Vermikompostun toprağa uygulanması sonucu bitki gelişiminin ve toprak özelliklerinin önemli oranda arttığı ve olumlu yönde etkilendiği bilinmektedir. Vermikompost uygulaması ile birçok sebze ve meyve türünde bitki gelişimi, verim, kalite ve besin elementi içerikleri açısından artışlar gözlenmiştir (Jahan ve ark. 2014).

2015: Vermikompost; havalandırma, çok yüksek gözeneklilik, su tutma kapasitesi, drenaj ve mikrobiyal aktivite özelliklerine sahiptir (Boran, 2015).

2016: Vermikompost; hijyenik üretim teknikleri ve solucanların taşıdığı bazı özelliklerden dolayı herhangi bir sağlık riski oluşturmayan, ağır metal ve zararlı mikroorganizmaları içermeyen, toprakların üretim potansiyellerini arttıran ve % N, P, K içerikleri sırasıyla ortalama %1.5-2, 2.5-4.1, 1.4-9.2 civarında olan değerli bir organik gübredir (Bellitürk, 2016).

2017: Solucan gübresi; çevre kirliliğini önleme, istihdam sağlama ve sürdürülebilir tarım ile gıda açlığına karşı önlem alınması anlamında çok çok önemli bir üründür (Bellitürk, 2017).

2018: Trakya Bölgesi’nde vermikompost hem tarım ve hem de peyzaj alanlarında kullanılmaya başlamıştır. Bunun başlıca sebepleri arasında; solucan gübresinin topraklarda su tutma kapasitesini, bitkilere yarayışlı besin maddelerini ve verimliliği artırma, faydalı mikroorganizma aktivitelerini canlandırma ve organik madde miktarını artırma, hastalıklara direnci sağlama ve ürünlerin raf öm- rünü uzatma özellikleridir (Bellitürk, 2018a).

2019: Amerika’da yapılan bir araştırma sonucuna göre, switchgrass bitkisi organik gübre olarak kompost ve vermikompost uygulanarak laboratuvar ortamında yetiştirilmiş ve ağır metaller ilave edilmiştir. Araştırma sonucunda, ağır metal bulaşmış olan toprakların bitki yetiştirerek temizlenmesinde (fitoremediasyon) vermikompostun rahatlıkla uygulanabileceği vurgulanmıştır (Shrestha ve ark., 2019). Vermikompost, toprak sağlığı için de son derece önemli bir maddedir (Aslam ve ark., 2019).

Bugün dünya genelinde, tarımsal girdi amaçlı olarak solucan gübresi üretiminde olduğu kadar, solucanların ayrıca tıpta, yem sanayinde (yem katkı maddesi olarak solucan ununun kullanılması), gastronomide, balıkçılıkta da yoğun olarak kullanıldığına şahit olmaktayız. Bu amaçlar doğrultusunda Macaristan’da (Budapeşte) solucan müzesi, Pakistan’da (Failasabad) ise vermikompost araştırma merkezi kurulduğuna şahit olmaktayız.

Tıp’ta solucanların kullanılması

Toprak solucanlarının bir diğer kullanıldığı alan ise “tıp”tır. Toprak solucanlarından elde edilen ekstraktlar Çin tıbbında 2300 yılından beri kullanılmaktadır.